لسان
Tarih ve Cografya Lugati - لسان maddesi. Sayfa: 136 - Sira: 1
Lugat-ı Tarihiye ve Coğrafiye - Yağlıkcızade Ahmet Rıfat ::: لسان osmanlıca ne demek, لسان anlamı.. Osmanlıca sözlükler Tarih ve Cografya Lugati لسان maddesi
لسان güncel sözlüklerde anlamı:
lisân ::: (a. i. c. : elsine, elsün, lüsn,-lüsün) : 1) dil [ağızdaki] . 2) konuşulan dil. Fa-sîh-il-lisân : fasîh, açık, düzgün olarak söz söyleyen, uzdili. İlm-i lisân : yer yüzündeki bütün dilleri ses, şekil, mânâ ve sintaks bakımından umûmî veya mukayeseli olarak inceleyen ilim, lengüistik, fr. linguistique.
lisân-ı edeb ::: edep ve edebiyat dili.
lisân-ı hâl ::: insanın, yüzünün hareketlerinden, duruşundan anlaşılan şey.
lisân-ı mâder-zâd ::: ana dili. lisân-ı ma’sûm : temiz, günahsız dil. lisân-ı tnizmâr : anat. küçük dil. lisân-ül-asâfîr : bot. kuş dili. lisân-ün-nâr : ateşin parıltısı, alevi.
lisân-üs-sevr ::: bot. sığırdili denilen çok yapraklı bir nebat (bitki).
lisân ::: dil
lisân ::: dil